İngilizce Bozmak

Çeviri: bozmak, Sözlük: türkçe » İngilizce

Kaynak dil:
türkçe
Hedef dil:
İngilizce
Çeviriler:
deface, ruin, botch, break, goof, disrupt, downgrade
İngilizce Bozmak
Benzer kelimeler
Diğer Diller

Eşanlamlılar & Çeviriler: bozmak

mar
  • bozmak
  • sakatlamak
rot
  • çürümek
  • bozulmak
  • kokuşmak
  • terbiyesi bozulmak
  • çürütmek
  • bozmak
bust
  • bozulmak
  • bozmak
  • becerememek
  • sona ermek
  • vurmak
  • iflas etmek
cash
  • bozdurmak
  • bozmak
  • paraya çevirmek
foil
  • bozmak
  • önlemek
  • engellemek
  • itmek
  • folyo ile sarmak
  • folyo döşemek
foul
  • kirletmek
  • tıkamak
  • bozmak
  • karıştırmak
  • faul yapmak
  • çarpmak
goof
  • bozmak
  • becerememek
  • aptalca davranmak
  • pot kırmak
  • gaf yapmak
  • hata yapmak
mess
  • karıştırmak
  • bozmak
  • kirletmek
  • pisletmek
  • asker sofrasında yemek yemek
muss
  • buruşturmak
  • karıştırmak
  • bozmak
ruin
  • mahvetmek
  • bozmak
  • rezil etmek
  • yıkmak
  • harap etmek
  • berbat etmek
sour
  • ekşimek
  • bozulmak
  • kesilmek
  • huysuzlaşmak
  • somurtmak
  • bozmak
undo
  • açmak
  • çözmek
  • sökmek
  • telâfi etmek
  • bozmak
  • mahvetmek
abash
  • utandırmak
  • bozmak
  • gururunu kırmak
alloy
  • alaşım hazırlamak
  • karışım yapmak
  • değerini düşürmek
  • bozmak
annul
  • iptal etmek
  • feshetmek
  • bozmak
botch
  • becerememek
  • bozmak
  • yüzüne gözüne bulaştırmak
  • berbat etmek
  • yamalamak
break
  • ara vermek
  • kırmak
  • kırılmak
  • koparmak
  • bozdurmak
  • bozmak
cross
  • geçmek
  • çaprazlaştırmak
  • üst üste atmak
  • darılmak
  • çapraz çizgiler çizmek
  • bozmak
decay
  • zayıflamak
  • parçalanmak
  • dağılmak
  • azalmak
  • bozulmak
  • bozmak
fluff
  • kabartmak
  • yüzüne gözüne bulaştırmak
  • berbat etmek
  • bozmak
  • söyleyeceği sözü unutmak
harry
  • yağmalamak
  • yakıp yıkmak
  • bozmak
  • eziyet etmek
  • sinirini bozmak
quash
  • bastırmak
  • bozmak
  • feshetmek
  • haşat etmek
  • iptal etmek
  • reddetmek
queer
  • bozmak
  • mahvetmek
spoil
  • bozmak
  • şımartmak
  • kaçırmak
  • nazlı alıştırmak
  • berbat etmek
  • tadını kaçırmak
taint
  • bulaştırmak
  • bozulmak
  • lekelemek
  • hastalık bulaştırmak
  • ahlâkını bozmak
  • bozmak
upset
  • keyfini kaçırmak
  • devirmek
  • alabora etmek
  • altüst etmek
  • bozmak
  • bulandırmak
wreck
  • mahvetmek
  • kaza yaptırmak
  • rezil etmek
  • bozmak
  • haşat etmek
  • kaza yapmak
affect
  • etkilemek
  • dokunmak
  • sarsmak
  • üzmek
  • bozmak
  • sevmek
baffle
  • şaşırtmak
  • şaşkına çevirmek
  • önlemek
  • engel olmak
  • bozmak
  • boşa çıkarmak
bugger
  • bozmak
  • mahvetmek
  • sinirlendirmek
  • öfkelendirmek
  • oğlancılık etmek
change
  • değiştirmek
  • aktarmak
  • değişmek
  • takas etmek
  • değiş tokuş etmek
  • bozmak
damage
  • bozmak
  • hasar yapmak
  • zarar vermek
  • değerini düşürmek
  • hasara uğratmak
debase
  • alçaltmak
  • küçük düşürmek
  • bozmak
  • değerini düşürmek
  • itibarını küçültmek
  • sahtesini yapmak
deface
  • bozmak
  • görünüşünü bozmak
  • tahrif etmek
  • okunmaz hale getirmek
  • çirkinleştirmek
defile
  • kirletmek
  • lekelemek
  • kötüye kullanmak
  • tek sıra halinde yürümek
  • bozmak
fumble
  • bozmak
  • el yordamıyle aramak
  • beceriksizce yapmak
garble
  • bozmak
  • saptırmak
  • çarpıtmak
  • üzerinde oynama yapmak
  • değiştirmek
impair
  • bozmak
  • zarar vermek
  • zayıflatmak
  • azaltmak
infect
  • bulaştırmak
  • enfekte etmek
  • bozmak
  • aşılamak
leaven
  • mayalamak
  • bozmak
mangle
  • bozmak
  • mengeneden geçirmek
  • silindirden geçirmek
  • ezmek
murder
  • öldürmek
  • cinayet işlemek
  • kasten öldürmek
  • bozmak
rattle
  • takırdamak
  • tıngırdamak
  • hırıldamak
  • tıkırdatmak
  • dırdır etmek
  • bozmak
ruffle
  • meraklandırmak
  • kabartmak
  • buruşturmak
  • dalgalandırmak
  • kırıştırmak
  • bozmak
scotch
  • hafifçe yaralamak
  • yaralamak
  • incitmek
  • bozmak
  • engel olmak
  • takoz koymak
stymie
  • taş koymak
  • bozmak
  • alt etmek
  • engellemek
thwart
  • önlemek
  • yaptırmamak
  • bozmak
  • engel olmak
tousle
  • karıştırmak
  • bozmak
tumble
  • düşmek
  • yıkılmak
  • devrilmek
  • yuvarlanmak
  • perende atmak
  • bozmak
unmake
  • bozmak
  • değiştirmek
abolish
  • ortadan kaldırmak
  • kaldırmak
  • feshetmek
  • iptal etmek
  • bozmak
bedevil
  • delirtmek
  • çileden çıkartmak
  • bozmak
  • şaşırtmak
  • altüst etmek
  • kafasını karıştırmak
blemish
  • bozmak
  • lekelemek
  • güzelliğini bozmak
  • karalamak
confuse
  • şaşırtmak
  • karıştırmak
  • kafasını karıştırmak
  • ayırt edememek
  • karman çorman etmek
  • bozmak
corrupt
  • bozmak
  • baştan çıkarmak
  • ayartmak
  • çürütmek
  • rüşvet vermek
  • bulaştırmak
debauch
  • ayartmak
  • baştan çıkarmak
  • bozmak
  • kötü yola düşürmek
  • geçersiz kılmak
disrupt
  • bozmak
  • dağıtmak
  • parçalamak
  • yarmak
  • ayırmak
  • karışıklığa itmek
distort
  • çarpıtmak
  • saptırmak
  • biçimini bozmak
  • bükmek
  • yamultmak
  • bozmak
disturb
  • endişelendirmek
  • rahatsız etmek
  • huzursuz etmek
  • bozmak
  • rahat vermemek
  • aksatmak
embroil
  • bozmak
  • karıştırmak
  • bulaştırmak
  • ara bozmak
explode
  • patlamak
  • patlatmak
  • havaya uçurmak
  • infilak etmek
  • bozmak
  • yıkmak
foul up
  • dolaştırmak
  • karıştırmak
  • bozmak
  • rezil etmek
  • kirletmek
  • tıkamak
goof up
  • bozmak
  • becerememek
  • yüzüne gözüne bulaştırmak
pervert
  • çarpıtmak
  • ayartmak
  • bozmak
  • baştan çıkarmak
pollute
  • kirletmek
  • bozmak
  • çevreyi kirletmek
  • karalamak
  • namusunu kirletmek
reverse
  • tersine çevirmek
  • tersini çevirmek
  • tersyüz etmek
  • döndürmek
  • bozmak
  • iptal etmek
scupper
  • katletmek
  • baltalamak
  • baskınla öldürmek
  • delerek batırmak
  • taş koymak
  • bozmak
shatter
  • bozmak
  • kırmak
  • parçalamak
  • harap etmek
  • yok etmek
  • zarar vermek
violate
  • ihlal etmek
  • çiğnemek
  • bozmak
  • ırzına geçmek
  • tutmamak
  • tecâvüz etmek
vitiate
  • bozmak
  • geçersiz kılmak
  • berbat etmek
  • kirletmek
  • etkisini azaltmak
  • saptırmak
break on
  • bozmak
  • dağıtmak
confound
  • yıkmak
  • şaşırtmak
  • kahretmek
  • kafasını karıştırmak
  • karıştırmak
  • bozmak
disarray
  • bozmak
  • kargaşaya itmek
  • karıştırmak
discolor
  • bozmak
  • rengini bozmak
  • soldurmak
  • lekelemek
  • solmak
  • rengi değişmek
dismount
  • sökmek
  • inmek
  • indirmek
  • bozmak
disorder
  • düzenini bozmak
  • karıştırmak
  • bozmak
  • sağlığını bozmak
dissolve
  • eritmek
  • dağıtmak
  • bozmak
  • sona erdirmek
  • erimek
  • kontrolunü kaybetmek
exchange
  • değiştirmek
  • değiş tokuş etmek
  • bozdurmak
  • almak
  • çevirmek
  • bozmak
infringe
  • çiğnemek
  • ihlal etmek
  • tecâvüz etmek
  • bozmak
  • hakkını yemek
mutilate
  • sakatlamak
  • bozmak
  • kesip sakat bırakmak
barbarize
  • barbarlaştırmak
  • bozmak
  • mahvetmek
  • barbarlaşmak
  • kabalaşmak
bugger up
  • bozmak
  • mahvetmek
discolour
  • rengini bozmak
  • soldurmak
  • lekelemek
  • bozmak
  • solmak
  • rengi değişmek
discomfit
  • bozmak
  • bozum etmek
  • mosmor etmek
  • sinir etmek
  • yenmek
dislocate
  • yerinden çıkarmak
  • sarsmak
  • şaşırtmak
  • çıkarmak
  • kaydırmak
  • bozmak
downgrade
  • bozmak
  • derecesini düşürmek
  • alçaltmak
  • geriletmek
  • kalitesini bozmak
embarrass
  • utandırmak
  • şaşırtmak
  • bozmak
  • bozum etmek
  • sıkıntı vermek
  • engellemek
indispose
  • soğutmak
  • hevesini kırmak
  • elverişsizleştirmek
  • bozmak
  • hasta etmek
  • keyfini kaçırmak
adulterate
  • bozmak
  • yabancı madde karıştırarak
  • seyreltmek
annihilate
  • iptal etmek
  • feshetmek
  • yoketmek
  • imha etmek
  • ortadan kaldırmak
  • bozmak
circumvent
  • atlatmak
  • tuzağa düşürmek
  • yenmek
  • alt etmek
  • açığını yakalamak
  • bozmak
disappoint
  • hayal kırıklığına uğratmak
  • ümidini boşa çıkarmak
  • umudunu boşa çıkarmak
  • boşa çıkarmak
  • altüst etmek
  • bozmak
discomfort
  • rahatsız etmek
  • bozmak
  • keyfini kaçırmak
discompose
  • bozmak
  • düzenini bozmak
  • karıştırmak
  • şaşırtmak
emasculate
  • hadım etmek
  • zayıflatmak
  • iğdiş etmek
  • fakirleştirmek
  • hafifletmek
  • bozmak
obliterate
  • yoketmek
  • tıkamak
  • bozmak
  • silmek
contaminate
  • kirletmek
  • bozmak
  • bulaştırmak
declare off
  • reddetmek
  • iptal etmek
  • bozmak
  • vazgeçmek
  • geri almak
deteriorate
  • bozulmak
  • kötüleşmek
  • fenalaşmak
  • gerilemek
  • bozmak
lead astray
  • azdırmak
  • baştan çıkarmak
  • bozmak
  • ayartmak
whittle off
  • yavaş yavaş azaltmak
  • eritmek
  • tüketmek
  • bozmak
put to shame
  • mahçup etmek
  • rezil etmek
  • utandırmak
  • bozmak
  • bozum etmek
whittle away
  • yavaş yavaş azaltmak
  • tüketmek
  • eritmek
  • bozmak
whittle down
  • azar azar azaltmak
  • yavaş yavaş azaltmak
  • bozmak
discountenance
  • yüz vermemek
  • bozmak
  • şaşırtmak
  • soğuk davranmak
  • hoşgörmemek
put out of action
  • bozmak
  • çalışamaz hale getirmek

Benzer kelimeler: bozmak

yemin bozmak, bozmak için laneti vazgeçtim aşkından, bozmak nedir, bozmak olmaz, bozmak ingilizce, bozmak dil sözlüğü İngilizce, İngilizce bozmak

Çeviriler

  • İngilizce boyunbağı - tie, neckwear, neckcloth, cravat, necktie
  • İngilizce boyut - proportion, dimension, size, dimensions, extent, sizes
  • İngilizce bozulma - decay, corruption, deterioration, degradation, impairment, disruption
  • İngilizce bozulmak - decay, break down, addle, taint, conk, dwindle
Rastgele kelime
İngilizce Bozmak - Sözlük: türkçe » İngilizce
Çeviriler: deface, ruin, botch, break, goof, disrupt, downgrade