Kelime: tutmak

İnsan ve Toplum, Başvuru Kaynakları, Hobiler ve Boş Zaman Uğraşları

tutmak ne demek, tutmak kelimesinin kaç anlamı vardır, tutmak kelimesinin zıt anlamlısı, tutmak kelimesinin eş anlamlısı, tutmaç çorbası, tutmak ile ilgili deyimler, tutmak ingilizce, tutmak ile ilgili cümleler, tutmak corbasi, tutmak anlamı, oruç, oruç tutmak, balık tutmak, balık tutmak rüyada, elini tutmak, rüyada balık görmek, rüyada elini tutmak, oruc tutmak, el tutmak, rüyada oruç tutmak, balik tutmak, dilek tutmak

olmak, durmak, bulunmak, var olmak, anlamına gelmek, kurmak, hile yapmak, kuvveti kesilmek, kesmek, azaltmak, bağlamak, ciltlemek, tutturmak, engel olmak, donmak, ayırtmak, kaydetmek, deftere işlemek, ayırmak, yer ayırmak, neden olmak, mal olmak, etmek, araştırmak, avlamak, denizden çıkarmak, bulup çıkarmak, balığa çıkmak, yakalamak, kavramak, etkilemek, çekmek, anlamak, kiralamak, ücretle çalıştırmak, muhafaza etmek, tıkamak, kaldırmak, el koymak, korumak, bulundurmak, sağlamak, temelli almak, sürdürmek, oynamak, çalmak, kımıldamak, hareket etmek, numarası yapmak, kurtarmak, kayda geçirmek, tasarruf etmek, artırmak, almak, götürmek, tahammül etmek, icap etmek, tutunmak, yetişmek, basmak, baskın yapmak, denetlemek, kontrol etmek, karşılaştırmak, gözden geçirmek, çek yazmak, kısmak, boğmak, boğulmak, boğarak öldürmek, tıkanmak, krampa neden olmak, kenetlemek, mengene ile sıkıştırmak, engellemek, kısıtlamak, iyilik etmek, yardımda bulunmak, kayırmak, desteklemek, kabul etmek, kapmak, korunmak, gözetmek, himaye etmek, nöbet tutmak, ele geçirmek, kaçırmamak, kabullenmek, ayrılmamak, sokmak, geçirmek, batırmak, delmek, toplamak, toplamını bulmak, parçalamak, dokunmak, sarsmak, üzmek, bozmak, sıkmak, perçinlemek, sıkıca yakalamak, yapışmak, yakalamaya çalışmak, tutarlı olmak, bağlantılı olmak, eş fazlı olmak, söz vermek, işe almak, kullanmak, büzmek, bir araya getirmek, biriktirmek, büzgü yapmak, oturmak, işgal etmek, meşgul etmek, ödemek, para verip kurtarmak, fidye verip kurtarmak, telâfi etmek, geri göndermek, iade etmek, mahkemeye kadar tutmak, mahkemesini ertelemek, alıkoymak, elinden kaçırmamak, unutmamak, kaybetmemek, parayla tutmak, bastırmak, zaptetmek, onaylamak, uygun bulmak, rica etmek, sipariş vermek, ısmarlamak, hitap etmek, tanımak, vermek, gelmek, varmak, ulaşmak, payına düşmek, kalmak, sınırlamak, hapsetmek, kapamak, loğusa olmak, kapsamak, içermek, eşit olmak, içine almak, frenlemek, uğraşmak, boğuşmak, kanca ile tutunmak, kendini tutmak, beklemek, sarılmak, bağlanmak, dayanmak, yasaklamak, karnını içe çekmek, yanar durumda tutmak, uymak, sadık kalmak, çıkmamak, üzerine tutmak, oynaşmak, yapar gibi görünmek, sahip olmak, elinde bulundurmak, egemen olmak, kurcalamak, hakim olmak, rezerve ettirmek, hakkı saklı tutmak, ertelemek, geçindirmek, para yardımı yapmak, dayamak, destek olmak, bağlı kalmak, dizginlemek, değerlendirmek, bırakmamak, yerine getirmek, vazgeçmemek, boğazlamak, gelişimini engellemek, vermemek, esirgemek, demeye gelmek, demek olmak, durdurmak, vazgeçirmek, zorlamak, mecbur etmek, baskı yapmak, yolunu kesmek, önlemek, gizlemek, saklamak, söylememek, geciktirmek, sınıfta bırakmak, taşımak, yutmak, mideye indirmek, lüplemek, yakasına yapışmak, bağlantı kurmak, denk gelmek, kıstırmak

İngilizce tutmak

İspanyolca tutmak

almanca tutmak

fransızca tutmak

İtalyanca tutmak

portekizce tutmak

flemenkçe tutmak

rusça tutmak

norveçce tutmak

İsveçce tutmak

fince tutmak

danca tutmak

çekçe tutmak

lehçe tutmak

macarca tutmak

yunanca tutmak

ukraynaca tutmak

arnavutça tutmak

bulgarca tutmak

belarusça tutmak

estonyaca tutmak

hırvatça tutmak

İzlandaca tutmak

litvanyaca tutmak

letonca tutmak

makedonca tutmak

romence tutmak

slovence tutmak

slovakça tutmak

İstanbul, Marmaracık, Ankara, Sakarya, İzmir

Denizli, Sivas, İstanbul, Ankara, Zonguldak