İngilizce Bastırmak

Çeviri: bastırmak, Sözlük: türkçe » İngilizce

Kaynak dil:
türkçe
Hedef dil:
İngilizce
Çeviriler:
depress, suppress, drown, put down, stifle, quell
İngilizce Bastırmak
Benzer kelimeler
Diğer Diller

Eşanlamlılar & Çeviriler: bastırmak

flow
  • akmak
  • dolaşmak
  • süzülmek
  • met halinde olmak
  • yükselmek
  • bastırmak
gulp
  • yutmak
  • yutkunmak
  • küçük dilini yutmak
  • içine atmak
  • boğazı düğümlenmek
  • bastırmak
whip
  • kamçılamak
  • bastırmak
  • kırbaçlamak
  • dövmek
  • çırpmak
  • kafasına sokmak
allay
  • yatıştırmak
  • bastırmak
  • hafifletmek
  • sakinleştirmek
  • gidermek
burke
  • boğmak
  • susturmak
  • bastırmak
  • örtbas etmek
choke
  • kısmak
  • boğmak
  • boğulmak
  • boğarak öldürmek
  • tıkanmak
  • bastırmak
drown
  • boğmak
  • bastırmak
  • suda boğulmak
  • suda boğmak
  • dağıtmak
quash
  • bastırmak
  • bozmak
  • feshetmek
  • haşat etmek
  • iptal etmek
  • reddetmek
quell
  • bastırmak
  • yatıştırmak
  • teskin etmek
stamp
  • damgalamak
  • yok etmek
  • pullamak
  • kaşe basmak
  • tepinmek
  • bastırmak
weigh
  • tartmak
  • ölçüp tartmak
  • düşünüp taşınmak
  • basmak
  • gelmek
  • bastırmak
whelm
  • bastırmak
  • boğmak
  • bunaltmak
  • yenmek
pocket
  • cebe indirmek
  • cebe koymak
  • cebe atmak
  • iç etmek
  • üstüne yatmak
  • bastırmak
quench
  • gidermek
  • söndürmek
  • bastırmak
  • dindirmek
  • kırmak
  • su vermek
set in
  • başlamak
  • bastırmak
  • gelip çatmak
  • meydana gelmek
  • sahile doğru esmek
settle
  • yerleşmek
  • karar vermek
  • tünemek
  • çökelmek
  • çökmek
  • bastırmak
squash
  • ezmek
  • bastırmak
  • pelte haline getirmek
stifle
  • bastırmak
  • boğmak
  • zaptetmek
  • tutmak
  • boğulmak
  • tıkanmak
subdue
  • bastırmak
  • boyun eğdirmek
  • hafifletmek
  • zorlamak
  • baskı yapmak
  • kontrolüne almak
appease
  • yatıştırmak
  • bastırmak
  • sakinleştirmek
  • gidermek
  • gönlünü almak
  • azaltmak
assuage
  • yatıştırmak
  • dindirmek
  • hafifletmek
  • bastırmak
crucify
  • çarmıha germek
  • işkence etmek
  • bastırmak
depress
  • bastırmak
  • düşürmek
  • moralini bozmak
  • neşesini kaçırmak
  • sıkmak
  • azaltmak
keep in
  • tutmak
  • alıkoymak
  • bastırmak
  • frenlemek
  • karnını içe çekmek
  • yanar durumda tutmak
outtalk
  • yerinde konuşmak
  • susturmak
  • bastırmak
repress
  • bastırmak
  • baskılamak
  • önlemek
  • baskı altında tutmak
  • içine atmak
silence
  • susturmak
  • bastırmak
  • ateşkese zorlamak
smother
  • boğmak
  • boğulmak
  • boğarak öldürmek
  • bastırmak
  • kontrol altına almak
  • yenilmek
squelch
  • çiğnemek
  • susturmak
  • pestilini çıkarmak
  • suda yürümek
  • çamurda yürümek
  • bastırmak
swallow
  • yutmak
  • ezberlemek
  • inanmak
  • zaptetmek
  • belli etmemek
  • bastırmak
compress
  • sıkıştırmak
  • kompres yapmak
  • bastırmak
  • özetlemek
  • kısaltmak
overbear
  • zorbalık etmek
  • ağır basmak
  • fazla ürün vermek
  • ezmek
  • bastırmak
overtake
  • sollamak
  • yetişmek
  • yetişip geçmek
  • yakalamak
  • bastırmak
restrain
  • dizginlemek
  • kısıtlamak
  • sınırlamak
  • alıkoymak
  • engellemek
  • bastırmak
strangle
  • boğmak
  • boğazlamak
  • boğarak öldürmek
  • gelişimini engellemek
  • bastırmak
  • tutmak
submerge
  • batırmak
  • daldırmak
  • batmak
  • sular altında bırakmak
  • örtmek
  • bastırmak
suppress
  • bastırmak
  • zaptetmek
  • durdurmak
  • dindirmek
  • önlemek
  • örtbas etmek
alleviate
  • hafifletmek
  • azaltmak
  • yatıştırmak
  • dindirmek
  • bastırmak
  • teskin etmek
bottle up
  • bastırmak
  • gizlemek
  • frenlemek
  • kuşatmak
  • sıkıştırmak
gulp down
  • yutmak
  • yutkunmak
  • bastırmak
  • lüplemek
  • içine atmak
  • boğazı düğümlenmek
hold down
  • bastırmak
  • baskılamak
  • ezmek
  • zaptetmek
  • yürütmek
  • elinde tutmak
keep down
  • tutmak
  • engellemek
  • zaptetmek
  • baskı yapmak
  • bastırmak
  • sınıfta bırakmak
push down
  • bastırmak
settle in
  • yerleşmek
  • bastırmak
extinguish
  • söndürmek
  • tüketmek
  • yıkmak
  • yok etmek
  • baskın çıkmak
  • bastırmak
keep under
  • bastırmak
  • disiplin altında tutmak
  • narkoz vermek
smother up
  • bastırmak
  • yatıştırmak
  • örtbas etmek
weigh down
  • ağırlık yapmak
  • bastırmak
  • ezmek
  • bunaltmak
  • daha ağır gelmek
bear against
  • baskı yapmak
  • sıkıştırmak
  • bastırmak
  • karşı koymak
throttle back
  • bastırmak
throttle down
  • kısmak
  • bastırmak

Benzer kelimeler: bastırmak

kitap bastırmak, bastırmak ne demek, bastırmak ahmet kural, bastırmak işler güçler, bastırmak eş anlamlısı, bastırmak dil sözlüğü İngilizce, İngilizce bastırmak

Çeviriler

  • İngilizce basmak - press, print, tread, step, publish
  • İngilizce baston - stick, cane, walking stick, rod, canes
  • İngilizce basım - impression, issue, printing, edition, publication, print
  • İngilizce basınç - pressure, compression, pressures, the pressure, pressure of
Rastgele kelime
İngilizce Bastırmak - Sözlük: türkçe » İngilizce
Çeviriler: depress, suppress, drown, put down, stifle, quell