Canlandırmak in english

Translation: canlandırmak, Dictionary: turkish » english

Source language:
turkish
Target language:
english
Translations:
picture, enliven, liven, revive, liven up, rouse, stimulate
Canlandırmak in english
Related words

Synonyms & Translations: canlandırmak

jog
  • dürtmek
  • canlandırmak
  • sallamak
  • sarsmak
  • itmek
  • yavaş tempoda koşmak
jazz
  • caz yapmak
  • caz çalmak
  • canlandırmak
  • hızlandırmak
  • cinsel ilişkiye girmek
  • ilişkiye girmek
play
  • oynamak
  • çalmak
  • kımıldamak
  • hareket etmek
  • numarası yapmak
  • canlandırmak
wake
  • uyanmak
  • uyandırmak
  • canlanmak
  • körüklemek
  • sabahlamak
  • canlandırmak
brace
  • desteklemek
  • güçlendirmek
  • bağlamak
  • canlandırmak
  • neşelendirmek
  • zindeleştirmek
brisk
  • canlandırmak
enact
  • sahnelemek
  • çıkarmak
  • yasallaştırmak
  • oynamak
  • canlandırmak
liven
  • canlandırmak
  • neşelendirmek
  • canlanmak
  • neşelenmek
rally
  • toparlamak
  • toplamak
  • canlandırmak
  • harekete geçirmek
  • iyileşmek
  • toparlanmak
rouse
  • canlandırmak
  • uyandırmak
  • canlanmak
  • kışkırtmak
  • tahrik etmek
  • kızdırmak
waken
  • uyanmak
  • uyandırmak
  • farkına varmak
  • körüklemek
  • gözünü açmak
  • canlandırmak
arouse
  • uyandırmak
  • canlandırmak
  • kaldırmak
  • harekete geçirmek
ginger
  • zencefil katmak
  • dürtmek
  • teşvik etmek
  • canlandırmak
  • kışkırtmak
  • hızlandırmak
key up
  • heyecanlandırmak
  • canlandırmak
  • coşturmak
  • perdesini yükseltmek
pep up
  • canlandırmak
revive
  • canlandırmak
  • yeniden canlandırmak
  • diriltmek
  • hayata döndürmek
  • neşelendirmek
  • ihya etmek
spirit
  • canlandırmak
  • neşelendirmek
  • cesaretlendirmek
  • heveslendirmek
uplift
  • yüceltmek
  • yukarı kaldırmak
  • yukarı dikmek
  • yükseltmek
  • kalkındırmak
  • canlandırmak
vivify
  • canlandırmak
  • neşelendirmek
  • hayat vermek
  • güçlendirmek
animate
  • hareketlendirmek
  • canlandırmak
  • diriltmek
  • anime etmek
  • neşelendirmek
drum up
  • davul sesiyle çağırmak
  • yapmaya çalışmak
  • canlandırmak
enliven
  • canlandırmak
  • neşelendirmek
  • ihya etmek
fortify
  • kuvvetlendirmek
  • takviye etmek
  • desteklemek
  • alkolle kuvvetlendirmek
  • canlandırmak
freshen
  • tazelemek
  • serinlemek
  • ferahlamak
  • tazeleştirmek
  • canlandırmak
  • canlanmak
hearten
  • sevindirmek
  • yüreklendirmek
  • canlandırmak
  • cesaretlendirmek
  • neşelendirmek
  • moral vermek
inspire
  • ilham vermek
  • esinlemek
  • sebep olmak
  • uyandırmak
  • canlandırmak
  • aşılamak
jazz up
  • canlandırmak
  • ruh katmak
  • hızlandırmak
perform
  • yapmak
  • oynamak
  • yerine getirmek
  • uygulamak
  • numara yapmak
  • canlandırmak
portray
  • portresini yapmak
  • tanımlamak
  • tasvir etmek
  • canlandırmak
  • oynamak
quicken
  • hızlandırmak
  • çabuklaştırmak
  • hızlanmak
  • hareketlendirmek
  • canlandırmak
  • hayata döndürmek
rake up
  • canlandırmak
  • kurcalamak
  • aydınlatmak
  • gün ışığına çıkarmak
  • geçmişi ortaya çıkarmak
refresh
  • tazelemek
  • ferahlatmak
  • açılmak
  • canlandırmak
  • serinletmek
  • hayat vermek
smarten
  • canlandırmak
  • sağını solunu toplamak
  • üstünü başını düzeltmek
  • süslemek
tone up
  • canlandırmak
  • güçlendirmek
brisk up
  • canlandırmak
inspirit
  • neşelendirmek
  • canlandırmak
  • hayat vermek
  • teşvik etmek
liven up
  • canlandırmak
  • neşelendirmek
  • canlanmak
  • neşelenmek
recreate
  • dinlendirmek
  • eğlendirmek
  • tazelemek
  • canlandırmak
revivify
  • ihya etmek
  • diriltmek
  • hayata döndürmek
  • canlandırmak
  • yeni bir hayat vermek
rouse up
  • uyandırmak
  • canlandırmak
  • yatağından çıkarmak
  • canlanmak
  • uyanmak
vitalize
  • canlandırmak
  • hayat vermek
  • diriltmek
  • güç vermek
galvanize
  • canlandırmak
  • galvanizlemek
  • galvanik akımla tedavi etmek
  • elektrik çarpmış gibi olmak
ginger up
  • dürtmek
  • canlandırmak
  • kışkırtmak
  • teşvik etmek
  • hızlandırmak
innervate
  • sinir sistemine bağlamak
  • sinirlerini kuvvetlendirmek
  • cesaretlendirmek
  • canlandırmak
interpret
  • yorumlamak
  • değerlendirmek
  • tercüme etmek
  • çevirmek
  • canlandırmak
  • oynamak
personate
  • canlandırmak
  • kişileştirmek
  • karakterize etmek
  • rolünü oynamak
  • tavrı takınmak
  • kendini başka türlü göstermek
personify
  • canlandırmak
  • temsil etmek
  • kişileştirmek
  • karakterize etmek
  • canlı örneği olmak
represent
  • temsil etmek
  • temsilciliğini yapmak
  • vekâlet etmek
  • vekili olmak
  • tarif etmek
  • canlandırmak
spirit up
  • neşelendirmek
  • cesaretlendirmek
  • canlandırmak
stimulate
  • uyarmak
  • canlandırmak
  • teşvik etmek
  • gayrete getirmek
  • tahrik etmek
  • sinirlendirmek
accelerate
  • hızlandırmak
  • gaza basmak
  • çabuklaştırmak
  • canlandırmak
  • özendirmek
  • hızlanmak
exhilarate
  • canlandırmak
  • neşelendirmek
  • coşturmak
furbish up
  • parlatmak
  • canlandırmak
  • yenisi gibi yapmak
invigorate
  • canlandırmak
regenerate
  • yeniden can vermek
  • hayat vermek
  • canlandırmak
  • yeniden oluşmak
  • düzeltmek
  • rejenere etmek
revitalize
  • canlandırmak
  • yeniden canlandırmak
  • kuvvet vermek
  • diriltmek
  • teşvik etmek
smarten up
  • üstünü başını düzeltmek
  • sağını solunu toplamak
  • canlandırmak
  • toplamak
  • süslenmek
  • uykudan uyanmak
impersonate
  • taklit etmek
  • kişileştirmek
  • canlandırmak
personalize
  • kişileştirmek
  • kişilik vermek
  • canlandırmak
  • özel kullanıma ayırmak
characterize
  • tanımlamak
  • nitelendirmek
  • canlandırmak
  • karakterize etmek
  • farklı olmasını sağlamak
  • ayırt edici özellik olmak
bring to life
  • hayat vermek
  • diriltmek
  • canlandırmak
  • ihya etmek
play the role of
  • canlandırmak
give a fresh impetus to
  • canlandırmak

Translations

  • candan in english - hearty, ingenuous, artless, cordial, cordially, sincerely, sincere, ...
  • cani in english - crook, outlaw, criminal, villain, murderer, felon, cutthroat, ...
  • canlı in english - vivid, lively, spirited, live, living, intense, alive, ...
  • canlılık in english - animation, vitality, living, life, liveliness, vividness, saturation, ...
Random words
Canlandırmak in english - Dictionary: turkish » english
Translations: picture, enliven, liven, revive, liven up, rouse, stimulate