Sıkıştırmak in english - Translation / Dictionary turkish

Translation: sıkıştırmak, Dictionary: turkish » english

Source language:

turkish

Target language:

english

Translations:

press, squeeze, compress, compact, to compress, compressing, to compact

Related words

press in turkish

squeeze in turkish

Synonyms & Translations: sıkıştırmak

dun

zorla alacağını istemek
sıkıştırmak
ödenmesini istemek

jam

sıkıştırmak
kıstırmak
sıkmak
basmak
tıkamak
durdurmak

pin

tutturmak
iğnelemek
sıkıştırmak
mecbur etmek
dübel ile tutturmak
yüklemek

ply

yapmak
icra etmek
işletmek
kullanmak
sıkıştırmak
bunaltmak

grip

tutmak
yakalamak
kavramak
etkilemek
çekmek
sıkıştırmak

push

itmek
itelemek
kakmak
sıkıştırmak
zorlamak
baskı yapmak

rush

acele etmek
koşmak
şiddetli esmek
hızlı akmak
atılmak
sıkıştırmak

tuck

sokmak
tıkmak
tıkıştırmak
tepmek
kıvırmak
sıkıştırmak

clamp

sıkıştırmak
kenetlemek
kasmak

crowd

toplanmak
üşüşmek
doldurmak
sıkıştırmak
ısrar etmek
bıktırmak

crush

ezmek
sıkıştırmak
sıkmak
öğütmek
kırılmak
parçalanmak

force

zorlamak
mecbur etmek
sıkıştırmak
baskı yapmak
yükseltmek
çabuklaştırmak

grind

öğütmek
çektirmek
bilemek
ezmek
zımparalamak
sıkıştırmak

hurry

acele etmek
hızlandırmak
aceleye getirmek
acele ettirmek
sıkıştırmak
çabuk olmak

pinch

çimdiklemek
kısmak
kıstırmak
sıkıştırmak
acı vermek
kıvrandırmak

press

baskı yapmak
sıkıştırmak
sıkmak
basmak
sıkmak
topluca ilerlemek

wedge

kama ile yarmak
sıkıştırmak
tıkmak

weigh

tartmak
ölçüp tartmak
düşünüp taşınmak
basmak
gelmek
sıkıştırmak

clinch

perçinlemek
sağlama bağlamak
yapışmak
kökünden halletmek
sıkı tutmak
sıkıştırmak

heckle

ditmek
sıkıştırmak
soru yağmuruna tutmak
keten tarağı ile taramak

hustle

itmek
itelemek
dürtmek
acele ettirmek
sıkıştırmak
sıkboğaz etmek

impact

sıkıştırmak
pekiştirmek

jam in

sıkıştırmak
kıstırmak
sıkışmak
sıkışıp kalmak
takılmak

stress

vurgulamak
sıkıştırmak
baskı yapmak
tonlamak
önemle belirtmek

besiege

kuşatmak
yağmuruna tutmak
sıkıştırmak

bombard

bombalamak
bombardıman etmek
topa tutmak
yağmuruna tutmak
sıkıştırmak

compact

sıkıştırmak
sıkılaştırmak
yoğunlaştırmak

impress

etkilemek
baskı yapmak
iz bırakmak
basmak
damgalamak
sıkıştırmak

lean on

güvenmek
baskı yapmak
sıkıştırmak

oppress

ezmek
sıkmak
bunaltmak
baskı yapmak
kahretmek
sıkıştırmak

squeeze

sıkmak
sıkıştırmak
suyunu çıkarmak
ezmek
tıkıştırmak
sığdırmak

tighten

sıkmak
germek
kasmak
sıkıştırmak
kısmak
kasılmak

astringe

sıkıştırmak
büzmek

compress

sıkıştırmak
kompres yapmak
bastırmak
özetlemek
kısaltmak

ply with

dayamak
durmadan vermek
sıkıştırmak
bunaltmak

straiten

daraltmak
darboğaza sokmak
sıkmak
sıkıştırmak

bottle up

bastırmak
gizlemek
frenlemek
kuşatmak
sıkıştırmak

constrict

daraltmak
sıkmak
sıkıştırmak
büzmek
baskı yapmak
kısıtlamak

lean upon

dayanmak
üstüne varmak
sıkıştırmak
zorlamak

press for

sıkıştırmak
baskı yapmak
ihtiyaç göstermek
lehinde propaganda yapmak

slip into

girmek
sokuvermek
sıkıştırmak

incarcerate

hapsetmek
kapatmak
sıkıştırmak

press close

üstüne varmak
sıkıştırmak
baskı altında tutmak

bear against

baskı yapmak
sıkıştırmak
bastırmak
karşı koymak

come down on

sıkıştırmak
üstüne gelmek
azarlamak
saldırmak

be urgent with

sıkıştırmak
zorlamak

Translations

sıkılgan in english - sheepish, self-conscious, timid, shy, retiring
sıkıntı in english - distress, trouble, adversity, difficulty, nuisance
sınai in english - industrial, the industrial, of industrial
sınav in english - examination, inspection, scrutiny, push ups, exam, exams, test

Random words